BAP 14

İŞTE, RABBİN günü geliyor, ve senin çapul malını senin içinde pay edecekler.
2. Çünkü bütün milletleri Yeruşalime karşı cenge toplıyacağım; ve şehir alınacak, ve evler yağma edilecek, ve kadınlar kirletilecek; ve şehrin yarısı sürgüne çıkacak, kavmın artakalanları ise şehirden kesilip atılmıyacak.
3. O zaman RAB çıkacak, ve muharebe gününde nasıl cenk etti ise, o milletlere karşı öyle cenk edecek.
4. Ve o gün onun ayakları, Yeruşalim önünde, şarkta olan Zeytinlik dağı üzerinde duracak; ve Zeytinlik dağı, şarka doğru ve garba doğru, ortasından yarılacak, ve çok büyük bir dere olacak; ve dağın yarısı şimale ve yarısı cenuba çekilecek.
5. Ve dağlarımın deresi yolu ile kaçacaksınız; çünkü dağların deresi Atsele ulaşacak; ve Yahuda kıralı Uzziyanın günlerinde, zelzele önünde nasıl kaçtınızsa öyle kaçacaksınız; ve bütün mukaddeslerle beraber Allahım RAB gelecek.
6. Ve o gün vaki olacak ki, ışık olmıyacak, ışıldıyanlar kararacak;
7. fakat RABBİN bildiği bir gün olacak; gündüz de olmıyacak; gece de olmıyacak; ve vaki olacak ki, akşamlayın ışık olacak.
8. Ve o günde vaki olacak ki, Yeruşalimden diri sular çıkacak; onların yarısı şark denizine, yarısı garp denizine akacak; yazın da kışın da böyle olacak.
9. Ve bütün dünya üzerinde RAB kıral olacak; o gün RAB bir, ve ismi bir olacak.
10. Gebadan Yeruşalim cenubunda Rimmona kadar bütün memleket Araba gibi edilecek; ve Yeruşalim yüksek olacak, ve Benyamin kapısından birinci kapının yerine kadar, köşe kapısına kadar, ve Hananel kulesinden kıralın mâsaralarına kadar kendi yerinde oturacak.
11. Ve orada insanlar oturacak, ve artık lânet olmıyacak; ve Yeruşalim emniyette oturacak.
12. Ve belâ şu olacak, o belâ ki, Yeruşalime karşı cenk etmiş olan kavmların hepsini RAB onunla vuracaktır: ayakları üzerinde dururken etleri eriyecek, ve gözleri çukurları içinde eriyecek, ve ağızlarında dilleri eriyecek.
13. Ve o gün vaki olacak ki, onların arasında RAB tarafından büyük kırgın olacak, ve herkes komşusunun eline yapışacak; ve birinin eli ötekinin eline karşı çıkacak.
14. Ve Yahuda da Yeruşalimde cenk edecek; ve çepçevre bütün milletlerin serveti, altın ve gümüş ve esvap, bol bol devşirilecek.
15. Ve atın, katırın, devenin ve eşeğin, ve o ordugâhlarda bulunacak bütün hayvanların belâsı da böyle, o belâ gibi olacak.
16. Ve vaki olacak ki, Yeruşalime karşı yürümüş olan bütün milletlerden artakalan herkes yıldan yıla orduların RABBİ Kırala tapınmak, ve çardaklar bayramını tutmak için çıkacak.
17. Ve vaki olacak ki, dünya aşiretlerinden kim orduların RABBİNE, Kırala tapınmak için Yeruşalime çıkmazsa, onların üzerine yağmur olmıyacak.
18. Ve eğer Mısır aşireti çıkmaz ve gelmezse, onların üzerine de olmıyacak; belâ bu olacak, o belâ ki, çardaklar bayramını tutmak için çıkmıyan milletleri RAB onunla vuracaktır.
19. Mısırın cezası, ve çardaklar bayramını tutmak için çıkmıyan bütün milletlerin cezası bu olacak.
20. O gün atların çanları üzerinde RABBE MUKADDES diye yazılı olacak; ve RABBİN evindeki kazanlar, mezbahın önündeki leğenler gibi olacak.
21. Ve Yeruşalimde ve Yahudada her kazan ordular RABBİNE mukaddes olacak; ve kurban kesenlerin hepsi gelecekler, ve onlardan alacaklar, ve onlarda pişirecekler; ve o gün ordular RABBİNİN evinde artık bir Kenânlı bulunmıyacak.

BAP 13

SUÇU ve murdarlığı temizlemek için, o gün Davud evine ve Yeruşalimde oturanlara bir pınar açılacak.
2. Ve o gün vaki olacak ki, ordular RABBİNİN sözü, putların adlarını memleketten kesip atacağım, ve artık anılmıyacaklar; peygamberleri de, murdar ruhu da memleketten gidereceğim.
3. Ve vaki olacak ki, bir kimse yine peygamberlik ederse, o zaman kendisini doğurmuş olan anası ile babası ona diyecekler: Yaşamıyacaksın; çünkü RABBİN ismile yalan söyliyorsun; ve peygamberlik edince kendisini doğurmuş olan anası ile babası onun bedenini delip deşecekler.
4. Ve o gün vaki olacak ki, peygamberler utanacaklar, peygamberlik ettiği zaman herkes kendi rüyetinden utanacak; ve aldatmak için kıl kaftan giymiyecek;
5. ve diyecek: Ben peygamber değilim, ben toprak işçisi bir adamım; çünkü gençliğimde bir adam beni kendine köle edindi.
6. Ve biri ona diyecek: Kollarının arasındaki bu yaralar ne? Ve diyecek: Dostlarımın evinde aldığım yaralar.
7. Ey kılıç, çobanıma karşı, arkadaşım olan adama karşı uyan, ordular RABBİNİN sözü; çobanı vur da, koyunlar dağılsın; ve elimi küçüklere karşı çevireceğim.
8. Ve vaki olacak ki, bütün memlekette, RABBİN sözü, orada, iki pay kesilip atılacak ve ölecek; ve orada üçte biri artakalacak.
9. Ve bu üçte biri ateşe sokacağım, ve gümüşü tasfiye ettikleri gibi onları tasfiye edeceğim, ve altını denedikleri gibi onları deniyeceğim. Onlar benim ismimi çağıracaklar, ve ben onlara cevap vereceğim; ben: Kavmım odur, diyeceğim; onlar da: Allahım RABDİR, diyecekler.

BAP 12

İSRAİL üzerine RAB sözünün yükü.
Gökleri geren, ve yerin temelini atan, ve insanın içinde onun ruhuna şekil veren RABBİN sözü:
2. İşte, ben çepçevre bütün milletlere Yeruşalimi baş döndüren bir kâse edeceğim, ve Yeruşalime karşı muhasarada Yahudaya da olacak.
3. Ve o gün vaki olacak ki, bütün kavmlar için Yeruşalimi yorucu bir taş edeceğim; onu yüklenenlerin hepsi ağır yaralanacaklar; ve yerin bütün milletleri ona karşı toplanacaklar.
4. O gün her atı yılgınlıkla, ve binicisini çılgınlıkla vuracağım, RABBİN sözü; ve Yahuda evi üzerine gözlerimi açacağım, ve kavmların her atını körlükle vuracağım.
5. Ve Yahuda emîrleri yüreklerinde diyecekler: Yeruşalimde oturanlar, Allahları ordular RABBİ ile, benim kuvvetimdir.
6. O gün Yahuda emîrlerini odunlar ortasında yanan bir mangal gibi, ve demetler ortasında alev saçan bir meşale gibi edeceğim; ve çepçevre sağda ve solda, bütün kavmları yiyip bitirecekler; ve Yeruşalimden olanlar yine kendi yerlerinde, Yeruşalimde, oturacaklar.
7. Ve RAB önce Yahuda çadırlarını kurtaracak, ta ki, Davud evinin övünmesi, ve Yeruşalimde oturanların övünmesi Yahudadan üstün olmasın.
8. RAB o gün Yeruşalimde oturanları koruyacak; ve o gün onlar arasında zayıf adam Davud gibi, ve Davud evi Allah gibi, onların önünde RABBİN meleği gibi olacak.
9. Ve o gün vaki olacak ki, Yeruşalim üzerine gelen bütün milletlerin helâkini arıyacağım.
10. Ve lûtuf ve yalvarış ruhunu Davud evi üzerine, ve Yeruşalimde oturanlar üzerine dökeceğim; ve ona, bedenini deldikleri adama, bakacaklar; ve biricik oğlu için dövünen gibi ona dövünecekler, ve ilk oğlu için acı çeken gibi onun için acı çekecekler.
11. O gün Yeruşalimde, Megiddon vadisindeki Hadadrimmon dövünmesi gibi büyük dövünme olacak.
12. Ve memleket, her aşiret ayrıca dövünecek; ve Davud evi aşireti ayrıca, ve karıları ayrıca; Natan evi aşireti ayrıca, ve karıları ayrıca;
13. Levi evi aşireti ayrıca, ve karıları ayrıca; Şimeîler aşireti ayrıca, ve karıları ayrıca;
14. artakalan aşiretlerin hepsi, her aşiret ayrıca, ve karıları ayrıca yas tutacaklar.

BAP 11

EY Libnan, kapılarını aç da, senin erz ağaçlarını ateş yiyip bitirsin.
2. Ey servi ağacı, ulu; çünkü erz ağacı düştü, çünkü şanlı olanlar helâk oldu; Başanın meşeleri, uluyun; çünkü içinden geçilemiyen orman yıkıldı.
3. Çobanların uluyuş sesi! çünkü onların izzeti harap edildi; genç aslanların gümürdeme sesi! çünkü Erdenin gururu harap edildi.
4. Allahım RAB şöyle diyor: Boğazlamakta oldukları sürüyü sen güt;
5. o sürüyü ki, onları satın alanlar boğazlıyorlar da, kendilerini suçsuz sayıyorlar; onları satanlar ise: RAB mubarek olsun, çünkü zengin oluyorum, diyorlar; ve koyunların çobanları onlara acımıyorlar.
6. Çünkü artık ben memlekette oturanlara acımıyacağım, RABBİN sözü; ve işte, ben insanları, herkesi kendi komşusunun eline, ve kıralının eline vereceğim; ve memleketi vuracaklar, ve onların elinden kurtarmıyacağım.
7. Ben de boğazlanmakta olan sürüyü, sürünün gerçekten düşkün olanlarını güttüm. Ve kendime iki değnek aldım; birinin adını Lûtuf, ve obirinin adını Birlik koydum; ve sürüyü güttüm.
8. Ve bir ayda üç çobanı kesip attım; çünkü onlardan canım usandı, onların canı da benden tiksindi.
9. Ve dedim: Sizi gütmiyeceğim; ölen ölsün; ve kesilecek kesilsin; artakalanlar da, her biri kendi yanındakinin etini yesin.
10. Ve değneğimi, Lûtfu, aldım, ve bütün kavmlarla kesmiş olduğum ahdimi bozmak için onu kırdım.
11. Ve ahit o gün bozuldu; ve beni dinliyen sürünün düşkünleri böylece bildiler ki, RABBİN sözü bu idi.
12. Ve onlara dedim: Eğer gözlerinizde iyi ise, ücretimi verin; ve eğer değilse, vazgeçin. Ve ücretim olarak otuz parça gümüş tarttılar.
13. Ve RAB bana dedi: Onu, onunla bana paha biçtikleri o âlâ pahayı çömlekçiye at. Ve otuz parça gümüşü aldım, ve onları RABBİN evinde çömlekçiye attım.
14. Ve Yahuda ile İsrail arasında kardeşliği bozmak için, öteki değneğimi, Birliği de, kırdım.
15. Ve RAB bana dedi: Yine kendine bir sefih çoban takımı al.
16. Çünkü işte, ben memlekette öyle bir çoban dikeceğim ki, kovulmuş olanları yoklamıyacak, ve dağılmış olanları aramıyacak, ve kırığı olanı iyi etmiyecek, ve sağlam olanı beslemiyecek; ancak semiz koyunların etini yiyecek, ve tırnaklarını parçalıyacak.
17. Sürüyü bırakan değersiz çobanın vay başına! kılıç onun kolu üzerinde, ve sağ gözü üzerinde olacak, onun kolu büsbütün kuruyacak; ve sağ gözü kapkara olacak.

BAP 10

SON yağmurlar vaktinde RABDEN, şimşekler yaratan RABDEN, yağmur dileyin; ve onlara yağmur sağanakları, herkese tarlada ot verecektir.
2. Çünkü terafim boş şey söylediler, ve falcılar yalanlar gördüler; ve hileli ruyalar söylediler, boş yere teselli ediyorlar; bundan ötürü onlar sürü gibi göç ediyorlar, sefil oluyorlar, çünkü çoban yok.
3. Çobanlara karşı öfkem alevlendi, ve ergeçlerin cezasını vereceğim; çünkü orduların RABBİ kendi sürüsünü, Yahuda evini, yokladı, ve cenkte onları kendi alay atı gibi edecektir.
4. Köşe taşı ondan, çadır kazığı ondan, cenk yayı ondan, hüküm sahiplerinin topu ondan çıkacak.
5. Ve cenkte düşmanlarını sokakların çamuru içinde çiğniyen yiğitler gibi olacaklar; ve cenk edecekler, çünkü RAB onlarla beraberdir; ve atlara binenleri utandıracaklar.
6. Ve Yahuda evini kuvvetlendireceğim, ve Yusuf evini kurtaracağım, ve onları geri getireceğim; çünkü onlara merhamet ettim; ve ben onları kovmamışım gibi olacaklar; çünkü ben onların Allahı RAB’İM, ve onlara cevap vereceğim.
7. Ve Efraimden olanlar yiğit gibi olacaklar, ve şarap içmiş gibi yürekleri sevinecek; ve oğulları bunu görüp sevinecekler; ve yürekleri RAB ile sevinçten coşacak.
8. Onlara ıslık çalıp kendilerini toplıyacağım; çünkü onları fidye ile kurtardım; ve nasıl çoğaldılarsa, öyle çoğalacaklar.
9. Ve kavmların arasına onları ekeceğim; ve uzak memleketlerde beni anacaklar; ve çocukları ile beraber yaşıyacaklar, ve dönecekler.
10. Ve onları Mısır diyarından yine getireceğim, ve Aşurdan onları toplıyacağım; ve onları Gilead diyarına, ve Libnana getireceğim; ve onlara yetecek yer bulunmıyacak.
11. Ve sıkıntı denizinden geçecek, ve denizde dalgaları vuracak, ve Nilin bütün derin yerleri kuruyacak; ve Aşurun kibri kırılacak, ve Mısırın asası elinden gidecek.
12. Ve onları RAB ile kuvvetlendireceğim; ve onun ismile dolaşacaklar, RABBİN sözü.

BAP 9

HADRAK diyarı üzerine RAB sözünün yükü; ve Şam şehri (çünkü RABBİN gözü insanların ve bütün İsrail sıptlarının üzerindedir),
2. ve onun sınırında olan Hamat şehri de, ve çok hikmetli olmakla beraber Sur ve Sayda şehirleri de o yükün menzilidir.
3. Ve Sur kendine hisar yaptı, ve toprak gibi gümüş, ve sokak çamuru gibi halis altın yığdı.
4. İşte, Rab onu kovacak, ve denizde onun kuvvetini vuracak; ve o, ateşle yutulacak.
5. Aşkelon görüp korkacak; Gaza da, ve çok ağrı çekecek; Ekron da, çünkü beklediği boşa çıkacak; ve Gazadan kıral kaldırılacak, ve Aşkelonda oturan olmıyacak.
6. Ve Aşdodda melez bir kavm oturacak, ve Filistîlerin kibrini kıracağım.
7. Ve ağzından kanını, ve dişleri arasından mekruh şeylerini kaldıracağım; ve o da Allahımız için bir bakiye olacak; ve Yahudada bir emîr gibi, ve Ekron bir Yebusî gibi olacak.
8. Ve gidip gelen olmasın diye, orduya karşı, evimin çevresinde ordugâh kuracağım; ve onları sıkıştıran artık içlerinden geçmiyecek; çünkü şimdi kendi gözümle gördüm.
9. Ey Sion kızı, büyük sevinçle coş; ey Yeruşalim kızı, bağır; işte, kıralın âdildir, ve kurtarıcıdır; alçak gönüllüdür, ve bir eşek üzerine, evet, eşek yavrusu sıpa üzerine binmiş sana geliyor.
10. Ve Efraimden cenk arabasını, ve Yeruşalimden atı kesip atacağım; ve cenk yayı kesilip atılacak; ve selâmet sözünü milletlere söyliyecek; ve onun hâkimiyeti denizden denize, ve Irmaktan yerin uçlarına kadar olacak.
11. Ve sana gelince, ahdinin kanından ötürü senin esirlerini içinde su olmıyan çukurdan salıverdim.
12. Hisara dönün, ey sizler, ümidin esirleri; tam bu günde bildiriyorum ki, sana iki kat ödiyeceğim.
13. Çünkü Yahudayı kendim için bir yay olarak kurdum, ve Efraimi ok gibi ona doldurdum; ey Sion, senin oğullarını uyandıracağım, ey Yunan ili, senin oğullarına karşı! ve seni bir yiğit kılıcı gibi edeceğim.
14. Ve RAB onların üzerinde görülecek; ve onun oku şimşek gibi çıkacak; ve Rab Yehova boruyu çalacak, ve cenubun kasırgaları ile yürüyecek.
15. Onları orduların RABBİ koruyacak; ve yiyip bitirecekler, ve sapan taşlarını ayak altına alacaklar; ve içecekler, ve şarap içmiş gibi gürültü edecekler; ve leğenler gibi, mezbahın köşeleri gibi dolacaklar.
16. Ve o gün Allahları RAB onları kendi kavmının sürüsü diye kurtaracak; çünkü onlar kendi diyarında pırıldıyan taç taşları olacaklar.
17. Çünkü onun iyiliği ne büyük, ve onun güzelliği ne büyük! gençler buğdayla, ve kızlar yeni şarapla gelişecekler.

BAP 8

VE bana ordular RABBİNİN şu sözü geldi:
2. Orduların RABBİ şöyle diyor: Sionu büyük kıskançlıkla kıskanıyorum, ve onu büyük hiddetle kıskanmaktayım.
3. RAB şöyle diyor: Siona döndüm, ve Yeruşalimin içinde oturacağım; ve Yeruşalime, Hakikat şehri, ve ordular RABBİNİN dağına, Mukaddes dağ denilecek.
4. Orduların RABBİ şöyle diyor: Yaşlarının çokluğundan ötürü her birinin değneği elinde olarak kocamış erkeklerle kadınlar yine Yeruşalim meydanlarında oturacaklar.
5. Ve şehir meydanlarında oynıyan erkek ve kız çocuklarla onun meydanları dolacak.
6. Orduların RABBİ şöyle diyor: Eğer bu, o günlerde bu kavmın bakiyesinin gözlerinde şaşılacak bir şey olursa, benim gözlerimde de mi şaşılacak bir şey olur? ordular RABBİNİN sözü.
7. Orduların RABBİ şöyle diyor: İşte, ben kavmımı şark diyarından ve garp diyarından kurtaracağım;
8. ve onları getireceğim, ve Yeruşalim içinde oturacaklar; ve onlar benim kavmım olacak, ve ben hakikatla ve adaletle onların Allahı olacağım.
9. Orduların RABBİ şöyle diyor: Elleriniz kuvvetlensin, siz ki, bu sözleri bu günlerde peygamberlerin ağzından işitmektesiniz; o peygamberler ki, ordular RABBİNİN evini, mabedi, yapmak için onun temeli atıldığı günde bulunmuşlardır.
10. Çünkü o günlerden önce insana gündelik yoktu, ve hayvana gündelik yoktu; ve hasmın yüzünden girip çıkana selâmet yoktu; çünkü her adamı kendi dostuna karşı salmıştım.
11. Fakat şimdi, bu kavmın bakiyesi için önceki günlerde olduğum gibi olmıyacağım, ordular RABBİNİN sözü.
12. Çünkü selâmet tohumu olacak; asma meyvasını verecek, ve toprak mahsulünü verecek, ve gökler çiğini verecek; ve bunların hepsini bu kavmın bakiyesine miras olarak vereceğim.
13. Ve ey Yahuda evi, ve İsrail evi, vaki olacak ki, milletler arasında siz nasıl bir lânet oldunuzsa, sizi öyle kurtaracağım ki, bir bereket olacaksınız. Korkmayın, elleriniz kuvvetlensin.
14. Çünkü orduların RABBİ şöyle diyor: Atalarınız beni öfkelendirdikleri zaman size kötülük etmeği nasıl düşündüm, ve nadim olmadımsa, orduların RABBİ diyor;
15. bu günlerde Yeruşalime ve Yahuda evine yine iyilik etmeği de öyle düşündüm; korkmayın.
16. Yapacağınız şeyler şunlardır: Herkes komşusuna doğruyu söylesin; kapılarınızda doğruluk ve selâmet hükmünü verin;
17. ve kimse komşusuna karşı yüreğinde kötülük kurmasın; ve yalan andı sevmeyin; çünkü bunların hepsi benim nefret ettiğim şeylerdir, RABBİN sözü.
18. Ve bana ordular RABBİNİN şu sözü geldi:
19. Orduların RABBİ şöyle diyor: Dördüncü ayın orucu, ve beşincinin orucu, ve yedincinin orucu ve onuncunun orucu, Yahuda evi için meserret ve sevinç ve güzel bayramlar olacaktır; ancak siz doğruluğu ve selâmeti sevin.
20. Orduların RABBİ şöyle diyor: Kavmlar ve çok şehirler halkı daha gelecekler;
21. ve bir şehirde oturanlar bir başkasına gidip diyecekler: RABBİN lûtfunu dilemek, ve ordular RABBİNİ aramak için hemen gidelim, ben de gidiyorum.
22. Ve Yeruşalimde ordular RABBİNİ aramak, ve RABBİN lûtfunu dilemek için bir çok kavmlar ve kuvvetli milletler gelecekler.
23. Orduların RABBİ şöyle diyor: O günlerde milletlerin her çeşit dillerinden on kişi bir Yahudi kişinin eteğine yapışacaklar, ve: Sizinle gidelim, çünkü Allahın sizinle beraber olduğunu işittik, diyerek yapışacaklar.

BAP 7

VE kıral Dariusun dördüncü yılında vaki oldu ki, dokuzuncu ayın, Kislev ayının dördüncü gününde RABBİN sözü Zekaryaya geldi.
2. Ve Beyt-el halkı RABBİN lûtfunu dilemek için,
3. ve ordular RABBİNİN evindeki kâhinlere, ve peygamberlere: Bu niçe yıllardan beri yaptığım gibi, beşinci ayda perhiz ederek ağlıyayım mı? diye söylemek için Şaretseri, ve Regem-meleki, ve adamlarını göndermişti.
4. Ve bana ordular RABBİNİN şu sözü geldi:
5. Bütün memleket kavmına ve kâhinlere söyliyip de: Bu yetmiş yıldır, beşinci ayda ve yedinci ayda, oruç tuttuğunuz ve dövündüğünüz zaman bana mı, benim için mi oruç tuttunuz?
6. Ve yediğiniz zaman ve içtiğiniz zaman kendiniz için yemiyor musunuz, ve kendiniz için içmiyor musunuz?
7. Yeruşalimde halk oturmakta, ve şehir rahatken, ve onun çevresindeki şehirler de, ve Cenubda* ve Şefelada* halk oturmakta iken, önceki peygamberler elile RABBİN ilân ettiği sözler bunlar değil mi?
* İbranice, Negeb. Yahudanın cenup kısmı.
* Sahil ovasının şarkında bulunan dağlık yer.
8. Ve Zekaryaya RABBİN şu sözü geldi:
9. Orduların RABBİ: Doğru hükmedin, ve herkes kardeşine inayet ve merhamet et sin;
10. ve dul kadını ve öksüzü, misafiri ve düşkünü sıkıştırmayın; ve kimse kardeşine karşı yüreğinde kötülük tasarlamasın, diye söylemişti.
11. Fakat onlar dinlemek istemediler, ve omuzdan silkip attılar, ve işitmesinler diye kulaklarını tıkadılar.
12. Ve ordular RABBİNİN kendi Ruhu ile önceki peygamberler elile göndermiş olduğu şeriati ve sözleri dinlemesinler diye yüreklerini elmas gibi sert ettiler; ve ordular RABBİNDEN büyük öfke oldu.
13. Ve vaki oldu ki, nasıl o çağırınca onlar dinlemedilerse, orduların RABBİ: Onlar çağıracaklar, ben de dinlemiyeceğim;
14. ve onları tanımadıkları milletlerin arasına kasırga ile dağıtacağım, dedi. Ve onların arkasından memleket viran oldu, öyle ki içinden geçip geri gelen kalmadı; ve güzel diyarı viran ettiler.

BAP 6

VE yine gözlerimi kaldırıp baktım, ve işte, iki dağ arasından dört cenk arabası çıkıyordu; ve dağlar tunçtan dağlardı.
2. Birinci arabada al atlar vardı; ve ikinci arabada yağız atlar vardı;
3. ve üçüncü arabada kır atlar vardı; ve dördüncü arabada demirî kır kuvvetli atlar vardı.
4. Ve cevap verdim, ve benimle söyleşen meleğe dedim: Efendim, bunlar ne?
5. Ve melek cevap verip bana dedi: Bunlar bütün dünyanın Rabbi önünde durdukları yerden çıkan göklerin dört yelidir.
6. Atları yağız olan araba şimal diyarına doğru çıkıyor; ve kır atlar onların ardınca çıktılar; ve demirî kır atlar cenup diyarına doğru çıktılar.
7. Ve kuvvetli atlar çıktılar, ve yeryüzünde dolaşmak için gitmek istediler ve dedi: Gidin, yeryüzünde dolaşın. Ve yeryüzünde dolaştılar.
8. Ve beni çağırdı, ve bana söyliyip dedi: Bak, şimal diyarına doğru çıkanlar, şimal diyarında ruhumu yatıştırdılar.
9. Ve bana RABBİN şu sözü geldi:
10. Sürgünlük adamlarından, Heldaydan, Tobiyadan, ve Yedayadan al; ve sen o gün Tsefanyanın oğlu Yoşiyanın evine, Babilden onların gelmiş oldukları o eve gelip içeri gir;
11. ve onlardan gümüş ve altın al, ve taçlar yap, ve onları büyük kâhin Yehotsadak oğlu Yeşunun başına koy;
12. ve ona söyliyip de: Orduların RABBİ şöyle söyliyip diyor: İşte, adı Filiz olan adam; ve o durduğu yerden filizlenecek; ve RABBİN mabedini yapacaktır;
13. evet, RABBİN mabedini yapacak olan odur; ve haşmet onun üzerinde olacak, ve oturacak, ve tahtı üzerinde saltanat sürecek; ve tahtı üzerinde kâhin olacak; ve ikisinin arasında barışıklık öğüdü olacak.
14. Ve Heleme, ve Tobiyaya, ve Yedayaya, ve Tsefanyanın oğlu Hene bir anılma olsun diye, bu taçlar RABBİN mabedinde bulunacak.
15. Uzaktakiler de gelip RABBİN mabedinde işçilik edecekler; ve beni orduların RABBİ size gönderdiğini bileceksiniz. Ve Allahınız RABBİN sözünü iyi dinlerseniz bunlar olacaktır.

BAP 5

VE yine gözlerimi kaldırıp baktım, ve işte, uçmakta olan bir tomar gördüm.
2. Ve bana dedi: Ne görüyorsun? Ve dedim: Uçmakta olan bir tomar görüyorum; uzunluğu yirmi arşın*, ve genişliği on arşın.
3. Ve bana dedi: Bütün memleket üzerine çıkan lânet budur; çünkü bu yandan, hırsızlık eden herkes buna göre kesilip atılacak, ve o yandan, yalan yere and eden herkes ona göre kesilip atılacak.
4. Onu çıkartacağım, ordular RABBİNİN sözü, ve hırsızın evine, ve benim ismimle yalan yere and eden adamın evine girecek; ve onun evi içinde kalacak, ve kerestesile ve taşları ile beraber evi yiyip bitirecektir.
5. Ve benimle söyleşen melek çıktı, ve bana dedi: Şimdi gözlerini kaldır, ve bu çıkan şey nedir, gör.
6. Ve dedim: Bu ne? Ve dedi: Bu çıkmakta olan efadır*. Ve dedi: Bütün memlekette görünüşleri budur.
7. Ve işte, kurşun kapak kaldırıldı; ve orada, efanın içinde bir kadın oturuyordu.
8. Ve dedi: Bu Kötülüktür; ve kadını aşağı, efanın içine itti; ve kurşun tartıyı efanın ağzına attı.
9. Ve gözlerimi kaldırıp baktım, ve işte, iki kadın çıktı, ve yel onların kanatlarında idi; ve leylek kanatları gibi kanatları vardı; ve efayı yerle gökler arasına kaldırdılar.
10. Ve benimle söyleşen meleğe dedim: Bunlar efayı nereye götürüyorlar?
11. Ve bana dedi: O kadın için Şinar diyarında ev yapsınlar diye götürüyorlar; ve ev hazır edilince, kadın oraya, kendi yerine konulacaktır.
* Tartılar ve ölçüler cetveline bak.

BAP 4

VE benimle söyleşen melek geri geldi, ve beni uykusundan uyandırılan bir adam gibi uyandırdı.
2. Ve bana dedi: Ne görüyorsun? Ve dedim: Görüyorum, ve işte, bir şamdan, hep altın, ve tepesinde kendi yağ kabı, ve üzerinde yedi kandili; ve tepesinde olan yedi kandile yedi boru var;
3. ve yanında iki zeytin ağacı, biri yağ kabının sağında, ve biri solunda.
4. Ve cevap verdim, ve benimle söyleşen meleğe söyliyip dedim: Efendim, bunlar nedir?
5. Ve benimle söyleşen melek cevap verip bana dedi: Bunlar nedir, bilmiyor musun? Ve dedim: Hayır, efendim.
6. Ve cevap verdi, ve bana söyliyip dedi: Zerubbabele RABBİN sözü şudur: Kudretle değil, kuvvetle değil, ancak benim Ruhumla, orduların RABBİ diyor.
7. Sen kimsin, ey büyük dağ? Zerubbabelin önünde sen bir ova olacaksın: Lûtuf, ona lûtuf olsun, diye bağırışlar arasında çatının taşını o çıkaracak.
8. Ve bana RABBİN şu sözü geldi:
9. Bu evin temelini Zerubbabelin elleri koydu; ve onun elleri onu başaracaktır; ve beni orduların RABBİ size gönderdiğini bileceksin.
10. Çünkü küçük işler gününü kim hor görür? çünkü şakulü Zerubbabelin elinde görerek bu yediler sevinecekler; onlar RABBİN gözleridir; o gözler ki, bütün yeryüzünde gezinmektedirler.
11. Ve cevap verip ona dedim: Şamdanın sağında ve solunda bu iki zeytin ağacı nedir?
12. Ve yine ona cevap verip dedim: İki altın oluğun yanında olan, ve kendiliklerinden altın gibi yağ akıtan bu iki zeytin dalı nedir?
13. Ve bana söyliyip dedi: Bunlar nedir, bilmiyor musun? Ve dedim: Hayır, efendim.
14. Ve dedi: Bunlar mesholunmuş o ikilerdir ki, bütün dünyanın Rabbi yanında durmaktadırlar.

BAP 3

VE RABBİN meleği önünde durmakta olan büyük kâhin Yeşuyu, ve ona hasım olmak için onun sağında durmakta olan Şeytanı* bana gösterdi.
2. Ve RAB Şeytana dedi: Seni RAB azarlasın, ey Şeytan; evet, Yeruşalimi seçmiş olan RAB seni azarlasın; bu adam ateşten çekilen yarı yanmış odun parçası değil midir?
3. Ve Yeşu kirli esvap giyinmişti, ve meleğin önünde durmakta idi.
4. Ve cevap verdi, ve önünde duranlara söyliyip dedi: Üzerinden kirli esvabı çıkarın. Ve ona dedi: Bak, senin üzerinden fesadını giderdim, ve sana âlâ esvap giydireceğim.
5. Ve dedim: Başına temiz sarık sarsınlar. Ve başına temiz sarık sardılar, ve ona esvap giydirdiler; ve RABBİN meleği onun yanında durmakta idi.
* Hasımı.
6. Ve RABBİN meleği Yeşuya şehadet edip dedi:
7. Orduların RABBİ şöyle diyor: Eğer benim yollarımda yürürsen, ve bekçiliğimi tutarsan, o zaman da evime sen hükmedersin, ve avlularımı sen korursun, ve şu duranların arasında içeri girmek serbestliğini sana veririm.
8. Şimdi, büyük kâhin Yeşu, sen, ve senin önünde oturmakta olan arkadaşların, dinleyin; çünkü alâmet adamları bunlardır; çünkü, işte, kulum Filizi meydana çıkaracağım.
9. Çünkü, işte, Yeşunun önüne koyduğum taş, üzerinde yedi gözü olan tek taş; işte, onun oyma işini ben yapacağım, ordular RABBİNİN sözü, ve bir günde o memleketin fesadını ortadan kaldıracağım.
10. O gün sizden her biri komşusunu asma altına, ve incir ağacı altına çağıracak, ordular RABBİNİN sözü.

BAP 2

VE gözlerimi kaldırıp baktım, ve işte bir adam, ve elinde ölçü ipi vardı.
2. Ve dedim: Sen nereye gidiyorsun? Ve bana dedi: Yeruşalimi ölçmeğe, genişliği ne kadardır, uzunluğu ne kadardır görmeğe gidiyorum.
3. Ve işte, benimle söyleşen melek çıktı, ve başka bir melek onu karşılamağa çıktı,
4. ve ona dedi: Koş, bu gence söyliyip de: İçinde insan ve hayvan çokluğundan ötürü Yeruşalimde duvarsız köylerde olduğu gibi oturulacak.
5. Çünkü ben, RABBİN sözü, çepçevre ona ateş duvar olacağım, ve onun içinde izzet olarak ben bulunacağım.
6. Hey, hey! şimal diyarından kaçın, RABBİN sözü; çünkü sizi göklerin dört yeli gibi dağıttım, RABBİN sözü.
7. Hey Sion! sen ki, Babil kızı ile beraber oturmaktasın, kaçıp kurtul.
8. Çünkü orduların RABBİ şöyle diyor: Sizi çapul etmiş olan milletlere beni izzet ardınca gönderdi; çünkü size dokunan onun gözbebeğine dokunmuş olur.
9. Çünkü, işte, onların üzerine ben elimi sallıyacağım, ve kendilerine kulluk etmiş olanlara çapul malı olacaklar; ve beni orduların RABBİ gönderdiğini bileceksiniz.
10. Terennüm et, ve sevin, ey Sion kızı; çünkü işte, ben geliyorum, ve senin içinde oturacağım, RABBİN sözü.
11. Ve o gün çok milletler RABBE yapışacaklar, ve benim kavmım olacaklar; ve ben senin içinde oturacağım, ve beni orduların RABBİ sana gönderdiğini bileceksin.
12. Ve mukaddes toprakta payı olarak, RAB Yahudayı miras alacak, ve yine Yeruşalimi seçecektir.
13. Ey bütün beşer, RABBİN önünde sus; çünkü kendi mukaddes meskeninden uyanıp kalktı.

BAP 1

DARİUSUN ikinci yılında, sekizinci ayda, İddonun oğlu, Berekyanın oğlu Zekarya peygambere RABBİN şu sözü geldi:
2. RAB atalarınıza çok öfkelendi.
3. Ve onlara de: Orduların RABBİ şöyle diyor: Bana dönün, ordular RABBİNİN sözü, ben de size dönerim, orduların RABBİ diyor.
4. Atalarınız gibi olmayın; önceki peygamberler onlara çağırıp dediler: Orduların RABBİ şöyle diyor: Şimdi kötü yollarınızdan ve kötü işlerinizden dönün; fakat onlar işitmediler ve beni iyi dinlemediler, RABBİN sözü.
5. Atalarınız, onlar nerede? ve peygamberler, onlar ebedî mi yaşarlar?
6. Fakat peygamber kullarıma emretmiş olduğum sözlerim ve kanunlarım atalarınıza erişmediler mi? ve dönüp dediler: Orduların RABBİ yollarımıza göre ve işlerimize göre, bize ne yapmağı düşündü ise, bizimle öyle etti.
7. Dariusun ikinci yılında, on birinci ayın, Şebat ayının yirmi dördüncü gününde, İddonun oğlu, Berekyanın oğlu, Zekarya peygambere RABBİN şu sözü geldi:
8. Geceleyin gördüm, ve işte, al ata binmiş bir adam, ve derenin dibindeki mersin ağaçları arasında duruyordu; ve arkasında al, kula, ve kır atlar vardı.
9. Ve dedim: Efendim, bunlar ne? Ve benimle söyleşen melek bana dedi: Bunlar nedir, sana göstereyim.
10. Ve mersin ağaçları arasında duran adam cevap verip dedi: Bunlar dünyayı dolaşmak için RABBİN gönderdikleridir.
11. Ve onlar mersin ağaçları arasında durmakta olan RABBİN meleğine cevap verip dediler: Dünyayı dolaştık, ve işte, bütün dünya yerinde oturmakta, ve rahatta.
12. Ve RABBİN meleği cevap verip dedi: Ey orduların RABBİ, bu yetmiş yıldır gazap etmiş olduğun Yeruşalime ve Yahuda şehirlerine ne vakte kadar merhamet etmiyeceksin?
13. Ve RAB benimle söyleşen meleğe iyi sözlerle, teselli veren sözlerle cevap verdi.
14. Ve benimle söyleşen melek bana dedi: Çağır ve de: Orduların RABBİ şöyle diyor: Yeruşalimi ve Sionu büyük kıskançlıkla kıskanıyorum.
15. Ve kaygısız milletlere karşı büyük öfke ile öfkeleniyorum; çünkü ben ancak biraz öfkelenmiştim, onlar ise kötülüğe yardım ettiler.
16. Bundan dolayı RAB şöyle diyor: Merhametlerle Yeruşalime döndüm; evim orada yapılacaktır, ordular RABBİNİN sözü, ve Yeruşalimin üzerine ölçü ipi çekilecektir.
17. Bir daha çağır ve de: Orduların RABBİ şöyle diyor: Şehirlerim yine iyilikle taşacak; ve RAB Sionu yine teselli edecek, ve yine Yeruşalimi seçecek.
18. Ve gözlerimi kaldırıp baktım, ve işte, dört boynuz.
19. Ve benimle söyleşen meleğe dedim: Bunlar ne? Ve bana dedi: Bunlar Yahudayı, İsraili, ve Yeruşalimi dağıtmış olan boynuzlardır.
20. Ve RAB bana dört demirci gösterdi.
21. Ve dedim: Bunlar ne yapmağa geliyorlar? Ve söyliyip dedi: Yahudayı dağıtmış olan boynuzlar onlardır, öyle ki, hiç bir kimse başını kaldırmadı; bunlar da onları yıldırsınlar, ve milletlerin boynuzlarını yere çalsınlar diye geldiler, o milletler ki, Yahuda diyarını dağıtmak için ona karşı boynuzlarını kaldırmışlardı.